top of page

Makalelerimiz.

Bu sayfada, her türlü hukuki sorunuzun cevabına ilişkin yazıyı bulabilir ve daha fazla sorunuz için tarafımızla iletişime geçebilirsiniz. 

İletişim için; info@karti.av.tr

hukuk kitapları

İcra Takibi

İcra takibi, alacaklının alacağını borçludan yasal yollarla tahsil etmesi sürecidir. Türkiye'de icra takibi, İcra ve İflas Kanunu çerçevesinde düzenlenmiştir. İcra takibinin başlatılabilmesi için alacaklının, borçlunun ödeme yapmaması durumunda icra dairesine başvurması gerekmektedir.

İcra takibi, genel olarak şu adımları içerir:

  1. Takip Talebi ve Ödeme Emri: Alacaklı, borcun ödenmemesi durumunda, ilgili icra dairesine takip talebinde bulunur. İcra dairesi, borçluya ödeme emri gönderir. Bu emir, borcun ödenmesi veya borcun varlığına itiraz edilmesi için bir süre tanır.

  2. İtiraz ve İtirazın İptali: Borçlu, ödeme emrine belirli bir süre içinde itiraz edebilir. Eğer itiraz edilirse, alacaklı, itirazın iptali için mahkemeye başvurabilir. İtirazın iptali durumunda icra takibi devam eder.

  3. Haciz İşlemleri: İtiraz olmazsa veya itiraz iptal edilirse, alacaklı, borçlunun mal varlığı üzerinde haciz işlemi başlatabilir. Haciz, borçlunun maaş, banka hesapları, taşınmazları gibi varlıklarına el konulmasını içerebilir.

  4. Satış ve Tahsilat: Haczedilen mallar, genellikle açık artırma yoluyla satılır. Elde edilen gelir, alacaklıya borcun ödenmesi için kullanılır. Eğer elde edilen tutar borcu karşılamazsa, alacaklı kalan tutar için borçluya yeniden başvurabilir.

 

İcra takibi sürecinde, hem alacaklının hem de borçlunun hakları kanunlarla korunmaktadır. Borçlunun, usulsüz veya haksız bir hacizle karşı karşıya kalması durumunda, yasal yollara başvurarak haklarını koruması mümkündür. Ayrıca, borçlunun maddi durumunun iyileşmesi durumunda, borcun yeniden yapılandırılması veya taksitlendirilmesi gibi seçenekler de mevcuttur.

İcra takibi, karmaşık hukuki süreçler ve prosedürler içerdiğinden, bu süreçte bir avukattan hukuki destek almak genellikle tavsiye edilir. Avukatlar, hem alacaklıların hem de borçluların haklarını koruyarak, sürecin adil ve kanunlara uygun bir şekilde işlemesine yardımcı olabilirler.

Dava Dilekçesinin Önemi

Dava dilekçesinin hazırlanması, hukuki süreçlerin en önemli aşamalarından biridir ve bu aşamada avukatların rolü hayati önem taşır. Dava dilekçesi, bir davayı resmi olarak başlatan ve mahkemeye sunulan resmi bir belgedir. İyi hazırlanmış bir dilekçe, davanın başarılı bir şekilde yürütülmesinde kritik bir etken olabilir. İşte dava dilekçesinin avukat tarafından hazırlanmasının önemli noktaları:

  1. Profesyonel Hukuki Bilgi ve Deneyim: Avukatlar, hukuk sistemi, mevzuat ve yargı süreçleri konusunda derinlemesine eğitim almış ve bu alanda deneyim kazanmış kişilerdir. Bir dava dilekçesi hazırlarken, ilgili kanun maddelerini, yargı kararlarını ve hukuki prosedürleri doğru bir şekilde uygulayarak, müvekkillerinin haklarını en iyi şekilde savunabilirler.

  2. Doğru ve Etkili İfade: Dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların ve savunmaların, kanuni gerekliliklere uygun ve açık bir şekilde ifade edilmesi gerekir. Avukatlar, bu ifadeleri hukuki terminolojiyi kullanarak, açık ve etkili bir şekilde yazabilir. Bu, mahkemenin vakayı doğru anlamasını ve adil bir karar vermesini kolaylaştırır.

  3. Hukuki Strateji Belirleme: Her dava benzersizdir ve farklı bir hukuki strateji gerektirebilir. Avukatlar, müvekkillerinin çıkarlarını en iyi şekilde koruyacak stratejileri belirleyebilir ve dilekçeyi bu stratejiye göre hazırlayabilir.

  4. Hatalardan Kaçınma: Dava dilekçesinde yapılan hatalar, davanın reddedilmesine veya gereksiz gecikmelere yol açabilir. Avukatlar, teknik hatalar veya eksik bilgiler gibi potansiyel sorunları önceden tespit ederek bu tür riskleri minimize eder.

  5. Zaman ve Kaynak Yönetimi: Dava süreci genellikle zaman alıcı ve karmaşıktır. Avukatlar, dilekçe hazırlama sürecini etkin bir şekilde yöneterek, müvekkillerinin zaman ve kaynaklarını koruyabilir.

  6. Müvekkilin Haklarını Koruma: Avukatlar, müvekkillerinin haklarını ve menfaatlerini korumakla yükümlüdür. Dava dilekçesi, bu hakların mahkeme nezdinde etkili bir şekilde savunulmasının ilk adımıdır.

Sonuç olarak, dava dilekçesinin avukat tarafından hazırlanması, davanın başarısını büyük ölçüde etkileyebilir. Avukatların hukuki bilgisi, deneyimi ve stratejik yaklaşımları, müvekkillerinin haklarının en iyi şekilde temsil edilmesini sağlar. Bu nedenle, hukuki bir süreçte profesyonel bir avukatın desteğini almak, genellikle en akıllıca adımdır.

Adalet Ölçeği
Bir dava üzerinde tartışan avukatlar grubu

Avukatlık Etiği

Avukatlık etiği, hukuk mesleğinin temelini oluşturan ve avukatların mesleklerini icra ederken uymaları gereken etik kurallar ve standartları içerir. Bu etik kurallar, avukatların mesleki davranışlarını yönlendirir ve hukukun üstünlüğü ile adaletin sağlanmasına katkıda bulunur. Avukatlık etiği, genellikle şu temel ilkeleri içerir:

  1. Adaletin Hizmetinde Olma: Avukatlar, adaletin sağlanmasına yardımcı olmakla yükümlüdürler. Bu, yasaların doğru yorumlanması ve uygulanmasını içerir ve hukukun üstünlüğünün korunmasını gerektirir.

  2. Mesleki Yetkinlik ve Özen: Avukatlar, her bir vaka için gerekli mesleki bilgi ve beceriye sahip olmalıdır. Bu, sürekli eğitim ve mesleki gelişim yoluyla bilgi ve becerilerini güncel tutmayı da içerir.

  3. Müvekkile Sadakat ve Gizlilik: Avukatlar, müvekkillerinin çıkarlarını korumak ve onlara sadık kalmakla yükümlüdür. Bu sadakat, müvekkillerin sırlarını ve gizliliklerini korumayı da kapsar. Avukat, müvekkilin izni olmadan veya yasal bir zorunluluk olmadıkça bu bilgileri ifşa etmemelidir.

  4. Bağımsızlık: Avukatlar, mesleki kararlarında bağımsız olmalı ve herhangi bir dış baskıya boyun eğmemelidir. Bu, avukatın yalnızca hukuka ve müvekkilin meşru çıkarlarına hizmet etmesi gerektiği anlamına gelir.

  5. Adalet Erişimine Katkı: Avukatlar, adaletin herkes için erişilebilir olmasına katkıda bulunmalıdır. Bu, yeterli mali imkanı olmayan bireylere hukuki yardım sağlama veya pro bono (ücretsiz) hizmetler sunma yoluyla olabilir.

  6. Meslektaşlara Saygı: Avukatlar, meslektaşlarına karşı saygılı olmalı ve meslek kurallarına uygun davranmalıdır. Bu, hukuki süreçte meslektaşlarla etkili ve saygılı bir iletişim kurmayı da içerir.

  7. Hukukun Üstünlüğü ve İnsan Haklarına Saygı: Avukatlar, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruma görevini taşır. Bu, hukukun adaletli ve eşit bir şekilde uygulanmasını teşvik etmeyi ve insan hakları ihlallerine karşı durmayı içerir.

Avukatlık etiği, sadece yasalara uyum sağlamaktan öte, avukatın mesleki davranışının ve toplum içindeki rolünün ahlaki temellerini de belirler. Bu etik ilkeler, avukatların mesleklerini onurla, dürüstlükle ve topluma karşı sorumlu bir şekilde icra etmelerini sağlar. Avukatların bu etik standartlara uyması, hukuk mesleğinin itibarını korur ve halkın hukuk sistemine olan güvenini artırır.

Avukatın Müvekkiline Karşı Sorumlulukları

Avukatın, müvekkili adına bir davayı takip ederken üstlendiği sorumluluklar, hem hukuki hem de etik boyutta önem taşır. Bu sorumluluklar, avukatın müvekkiline karşı olan yükümlülüklerini ifade eder ve müvekkillerin haklarının korunmasında kritik bir role sahiptir. İşte avukatın davayı takip ederken müvekkile karşı üstlendiği başlıca sorumluluklar:

  1. Profesyonel Yeterlilik ve Dikkat: Avukat, davayı yönetirken gerekli hukuki bilgi ve beceriye sahip olmalıdır. Her vaka için gerekli araştırmayı yapmalı, güncel hukuk pratikleri ve mevzuatı takip etmeli ve vakayı en etkili şekilde sunabilmek için gereken özeni göstermelidir.

  2. Müvekkile Bilgi Verme ve İletişim: Avukat, dava süreci hakkında müvekkilini düzenli olarak bilgilendirmeli ve onun sorularını yanıtlamalıdır. Davanın ilerleyişi, alınan kararlar ve olası sonuçlar hakkında müvekkil net ve anlaşılır bilgiler almalıdır.

  3. Gizlilik ve Mahremiyet: Avukat, müvekkiline ait gizli bilgileri korumakla yükümlüdür. Müvekkilin kişisel ve hukuki bilgileri, izni olmadan veya yasal bir zorunluluk altında olmadıkça ifşa edilmemelidir.

  4. Müvekkilin Çıkarlarını Koruma: Avukat, müvekkilinin çıkarlarını en iyi şekilde temsil etmek ve korumak zorundadır. Bu, müvekkilin hukuki haklarını ve menfaatlerini savunmayı ve gerekli tüm hukuki yollara başvurmayı içerir.

  5. Zamanında ve Etkili Hareket: Avukat, dava süreçlerini zamanında yönetmeli ve müvekkilin haklarını etkin bir şekilde savunabilmek için gerekli tüm işlemleri yapmalıdır. Bu, sürelerin kaçırılmamasını ve müvekkilin davanın her aşamasında en iyi şekilde temsil edilmesini içerir.

  6. Hukuki Strateji Geliştirme: Avukat, davayı yönetirken etkili bir hukuki strateji geliştirmelidir. Bu strateji, müvekkilin hukuki durumunu, davayı etkileyebilecek faktörleri ve olası sonuçları dikkate almalıdır.

  7. Müvekkillere Karşı Şeffaflık ve Dürüstlük: Avukat, müvekkilinin karar vermesine yardımcı olmak için dava hakkında şeffaf ve dürüst olmalıdır. Olası riskler, maliyetler ve başarı şansı gibi önemli konularda açık ve doğru bilgi verilmelidir.

Avukatın bu sorumlulukları yerine getirmesi, hukukun adil bir şekilde işlemesini sağlar ve müvekkillerin haklarının korunmasına katkıda bulunur. Bu sorumluluklar aynı zamanda avukatlık mesleğinin itibarını ve halkın hukuk sistemine olan güvenini artırır. Avukatların, mesleki etik kurallarına ve yasalara uygun hareket etmeleri, hukukun üstünlüğünün korunması ve adaletin sağlanması için hayati önem taşır.

kanun kitabı
bottom of page